Aşırı sıcaklar, tarımsal üretim üzerinde ciddi etkiler yaratmaya devam ediyor. Özellikle, akdeniz ikliminin hakim olduğu bölgelerde yeşil altın olarak adlandırılan zeytin ve diğer tarım ürünlerinin verimi büyük ölçüde düşüyor. Tarımsal iklim değişiklikleri, bu yıl zeytin hasadını tehdit ediyor ve bu durum zeytin yağının fiyatlarının artmasına yol açacaktır. Üreticiler, iklim değişikliği ve aşırı hava koşullarının zeytin ağaçları üzerinde yarattığı zararın boyutunu anlamakta zorlanıyorlar. Yeşil altın olarak nitelendirilen zeytin, hem ekonomik hem de sosyal açıdan önemli bir tarım ürünü olduğundan, bu sıcaklık dalgaları endişeleri artırmaya başladı.
Aşırı sıcak hava, zeytin üretiminin yanı sıra yerel ekosistemlerde de ciddi dengesizliklere yol açıyor. Zeytin ağaçları ideal olarak 25-30 derece arasındaki sıcaklıklarda en iyi şekilde büyür ve bu sıcaklıkların üzerindeki değerlerde stres altında kalırlar. Aniden yükselen sıcaklıklar, ağaçların su kaybını artırarak, yaprak dökülmesine ve dolayısıyla verim kaybına neden olmaktadır. Uzmanlar, bu yıl beklenen zeytin hasadının geçen yıla göre %20 oranında daha düşük olacağını tahmin ediyorlar. Düşen verim, pazardaki rekabeti arttıracak ve sonuçta zeytin yağı fiyatlarını da yukarı çekerek tüketicilere yansıyacaktır.
Gıda fiyatları genel olarak enflasyonla birlikte artış gösteriyor. Ancak zeytin ve zeytinyağı fiyatlarındaki artış, yalnızca genel ekonomik durumla değil, aynı zamanda iklimsel faktörlerle de doğrudan bağlantılı. Dünyanın çeşitli bölgelerinde zeytin üretimi yapan ülkeler, bu yıl zorlu hava koşullarıyla mücadele ediyor. Özellikle İspanya, İtalya ve Yunanistan gibi büyük zeytin üreticisi ülkeler, zayıf kesimlerin korunması adına hükümet desteklerine yönelmiş durumda. Ayrıca, tüketicilere yüksek fiyatlar yansıtıldığında, aile bütçelerinin olumsuz etkileneceği kaçınılmaz olacak.
Öte yandan, yerel pazarlarda da sıcaklarla birlikte zeytin ve zeytinyağı alım satımında fiyat hareketliliği bekleniyor. Zeytin hasadı için hazırlıklar devam etmekte ve üreticiler, beklenmedik bir fiyat dalgalanması ile karşılaşma ihtimalinin yanı sıra bunun getireceği ekonomik sorunlar konusunda endişeleniyor. Yine de, zeytin ürünlerine olan olan talebin yüksek kalacağı öngörülüyor, bu yüzden üreticiler, fiyat artışlarına karşı hazırlıklı olmak zorundalar.
Sonuç olarak, aşırı sıcaklar nedeniyle yeşil altın olarak nitelendirilen zeytin ve zeytinyağı fiyatlarının yükselmesi kaçınılmaz oluyor. Üreticiler, bu duruma adapte olabilmek adına yeni stratejiler geliştirmek zorunda kalacaklar. Tüketiciler ise yükselen fiyatlarla birlikte bütçelerini yeniden gözden geçirmek durumunda kalacaklar. Zeytin üretiminin geleceği belirsizliğini korurken, tarım sektöründe dikkatle izlenmesi gereken bir dönem başlayacak gibi görünüyor.